Vergi, devletin harcamalarını finanse etmek için birey ve kurumlardan, kanunlara dayanarak, cebren ve karşılıksız aldığı ekonomik değerlerdir. Türkiye Cumhuriyeti bütçesine baktığımızda, gelirlerin yaklaşık %90’ı vergiler olduğu görülmekte ve ülkenin yaşamını sürdürmesi için vergilerin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Vergiler, vergi mükellefleri için bir maliyet unsurudur. Bir firmanın asıl amacı, karını maksimize etmektir. Bu da gelirlerin en fazla, giderlerin de en az olmasıyla mümkündür. Verginin de bir maliyet unsuru olduğu göz önüne alınırsa, bunun da en az olması beklenmektedir. İşte kısacası, gelir-gider farkı oluştuktan sonra verginin matrahı ortaya çıkmaktadır. Vergiyi en azda tutmak için matrahı da en azda tutmak gerekecektir. Aynı zamanda bu husus ücretli çalışanlar için de mevcuttur. Bu durumu gerçekleştirmek için bazı yöntemler ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri vergiyi kaçırmak diğeri ise vergiyi planlamaktır.
Vergi kaçakçılığı, vergi mükelleflerinin kanuna aykırı bir şekilde, ödemesi gereken vergiyi hiç hesaplamaması ya da gerekenden daha az hesaplamasıdır. Kanuna aykırı olması, bir suçu beraberinde getirir. Bu suç bazen para cezası, bazen de hapis cezası olarak mükelleflerin karşısına çıkar. Mükellefler, vergi oranlarının yüksek, vergi aflarının sık olması, vergi cezalarının ve denetim geçirme ihtimalinin düşük olması ve vergi kanunlarının vergi kaçırmaya müsait olması gibi nedenlerden dolayı vergi kaçırmaya yönelirler. Vergi kaçırmak aslında riskli bir harekettir. Mükellefler bu riski alırken, çoğunlukla vergiyi ödediği durumla, vergiyi kaçırdığı durumu karşılaştırarak kendilerince fayda-maliyet analizi yaparlar.
Vergi ödememenin ya da çoğunlukla karşılaştığımız durum olan daha az ödemenin diğer bir yolu da vergiyi planlamaktır. Vergi planlaması kısaca, mükelleflerin en az vergi ödeyecekleri şekilde vergilerini düzenlemeleridir. Yani, içinde bulunulan vergi döneminde yasanın izin verdiği çerçevede hareket edilmesidir. Gelecek dönemlerde ise, üstlenilecek verginin önceden hesaplanması ve ona göre pozisyon alınarak verginin planlanmasıdır. Vergi planlamasına vergiden kaçınma adını da verebiliriz. Ancak vergi kaçırma ve vergiden kaçınma birbirine yakın kelimeler olduğundan anlamları tam kavranamamaktadır. Elbette, tüm işletme sahipleri vergi uzmanı değildir. Bunun için, profesyonel destek alarak ve hiç risk almadan rahatça ödeyecekleri vergiyi düşürtebilirler. Risk yoktur, çünkü yasalar yapılan bu harekete izin verir. Vergi planlaması yapılırken göz önüne alınacak unsurlar; kanunda boşluğun olup olmaması, teşvikler, indirimler, muaflıklar ve istisnalardır.
Vergi planlaması ve vergi kaçırma arasındaki farkı örneklerle anlamaya çalışalım. 2012 yılı içerisinde 120.000TL kar elde eden bir gelir vergisi mükellefi, 32.710TL gelir vergisi ödeyecektir. Ancak, bu mükellef 2011 yılı sonunda kurumlar vergisi mükellefi(Ltd. ya da A.ş. gibi) olsaydı, 24.000TL vergi ödeyecekti. Burada mevcut yasalar çerçevesinde Ltd. ya da A.ş. olmak için kendisine ortak bulması gerekeceğini unutmamak gerekir.(01.07.2013 tarihinden sonra Yeni TTK’ yla tek kişilik A.ş. kurulabileceğini de belirtelim.) Gelir vergisi mükellefiyken 24.000TL vergi ödemesi için yaklaşık 24.886TL daha az kar elde etmesi ya da karının bu kadarını tablolarına yansıtmaması gerekecekti. Yani 8.710TL vergi kaçırması gerekecekti. İşte görüldüğü üzere, 2011 yılında gelecek dönemde üstleneceği vergiyi hesaplamış olsaydı, yasaya aykırı harekette bulunmadan ve çok daha kolay bir yolla ödeyeceği vergiyi azaltabilecekti.
Bir örnek daha vererek durumu somutlaştıralım. 4 yıl 9 ay önce 50.000TL’ ye arsa alan biri, bu gayrimenkulü satarsa elde ettiği kazanç vergiye tabi olacaktır. Bu kişi 3 ay bekleyip satsaydı, elde ettiği kazanç vergiye tabi olmayacaktı. İşte bu durumda kişi kanuna uygun bir şekilde vergisini planlayarak, hiç vergi ödemeyecektir.
Vergi kaçırmanın bir sorun olmasından çok, vergi planlamasının yapılmaması daha büyük bir sorundur. Çünkü mükellef vergi kaçırırken ciddi mesai harcar, ancak bir o kadar da ciddi risk alır. Diğer taraftan bu potansiyel vergi planlamasına harcansa, mükellef hem risk almayacak hem de daha rahat olacaktır.
Vergiye karşı gösterilen iki tepki sonucunda da daha az vergi ödenir ya da hiç ödenmez. Vergi kaçırmayla vergi planlaması(vergiden kaçınma) arasında ciddi bir fark vardır. Bu fark birinin yasalara uygun bir şekilde uygulanması, diğerinin ise yasaların hiçe sayılarak hareket edilmesidir. Diğer bir fark ise, vergi kaçırmanın riskli olması, vergi planlamasının ise sıfır riskli olmasıdır.
Günümüzde işverenler vergi ödemesi çıkarmayan ya da az çıkaran muhasebe müdürlerini el üstünde tuttuğundan, bazı meslek mensupları, el üstünde tutulmak için yasaya aykırı hareket etmektedirler. Bu telaşe içerisinde mevzuatı, güncel gelişmeleri yakından inceleme fırsatı bulamamaktadırlar. Profesyonel bir meslek mensubu olmak isteyenler, mevzuatı, günceli takip ederek ve bu doğrultuda vergi planlaması yaparak itibarlarını yine sürdürebilirler.
Geribildirimlerinden dolayı hocam Prof.Dr. Elif Sonsuzoğlu’ na teşekkür ederim.
NOT: Bu yazı, Ernst & Young tarafından yapılan “Vergi Maratonu 2012” adlı yarışmada finale kalmıştır.
Faydalı Olması Dileğiyle…
[fblike]
“Kaçırma, Kaçın, Planla…” için 2 yorum