Kimin Hayatı…

 kimin_hayati02

Son günlerde okuduğum bir haberde, ölüm günlerini bekleyenlere bakıcılık yapan bir kadının kitap yazmak istediğini gördüm. Bu kadın, son günlerinde olan kişilere hayatlarındaki “keşkelerini” soruyormuş. Bunun cevaplarını bir kitapta toplamak istiyormuş. Cevapların arasında dikkat çeken ve cevapların çoğunlukta olduğu nokta ise, “hayatımı başkalarının istediği gibi değil kendi istediğim gibi yaşasaydım” olmuş.

Hayatta keşke denmesinin insana zarar verdiğini ve çoğu zaman keşkelerden ders çıkarılmadığını gözlemleyen biri olarak, hayatta keşkelere yer verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Dead bird with fliesToplum içerisinde her yerde belli kurallar olduğunu düşünerek, sınırları çizilmiş davranışları sergilememiz beklenir. Bunun aksine davrananlar çoğunlukla dışlanır. Bu sebepten dolayıdır ki, toplumdan dışlanmak istemeyen kişiler, oraya göre ayak uydurur ve onların istediği gibi davranır. Şaşırtıcı olan şudur ki, onlar diye birileri yoktur. “Onlar” sanki onların dışındaki bilinmeyen kişilerden oluşur. Bunları yazarken aklımda bir karikatür oluştu. Şöyle ki, protokolün fazla olduğu bir düğündeki kişilerin, sayılan ve önemli mevkilerdeki devlet adamlarından, iş adamlarından oluştuğunu ve hepsinin her anıyla hayatı ciddi yaşadığı düşünülen kişiler olduğunu kafanızda canlandırın. Düğünün seyri halinde oyun havası çaldığını ve ortamdakilerin içinin kıpır kıpır olduğunu hayal edin. Ancak bu kişilerin bu oyun havası eşliğinde oynaması garip karşılandığı için oynamaktan çekindiklerini düşünün. Komik değil mi? Ya da trajikomik… İnsanlar düğünde ve tam oynama havası çalıyor ancak kendi istedikleri gibi davran(a)mıyorlar. İşte böyle karikatür… Ya da bırakın karikatürü, bir kanalda canlı yayın konuğu olan Melih Gökçek, misket oynadı diye birçok kişi tarafından eleştirildi. Belediye başkanı da bu durumlara düşer mi diye? Ancak içinden öyle geldiği için kalkıp oynayan Ankara Büyükşehir Başkanı karizmasını çizdirdi. Neden? Çünkü “onlar” ona her zaman ciddi davranması ve oturduğu yerden ağırlığını hissettirmesi gerektiği rolünü verdi.

Bazen de uzaktan gördüğümüz insanların hayatlarını gözümüzde canlandırır ve onların nasıl yaşam tarzı olduğunu kafamızda oluştururuz. Bunu öğrenen “uzaktaki kişi” madem öyle görünüyorum ve böyle beğeniliyorum diyerek onların istediği gibi hayatını sürdürür. Ancak gerçek şudur ki, ömründen geçen günleri istediği gibi değil istendiği gibi yaşıyor olmasıdır. Bunun sonucunda da hayatımı başkalarının istediği gibi değil kendi istediğim gibi yaşasaydım tarzı düşüncelerin oluşması kaçınılmaz olur.

Ömrümüzün sonuna geldiğimizde, keşke dememek, pişman olmamak için kendi hayatımızı kendimizin istediği gibi yaşamalıyız.

Faydalı Olması Dileğiyle…

[fblike]

Bir Cevap Yazın